Okul öncesi dönemde verilen müzik eğitiminin stratejik amacı geleceğin müzisyenlerini yetiştirmekten daha çok, çocuğun müzik yoluyla etkin ve sağlıklı bir gelişim süreci geçirmesini sağlamaktır.
Yapılan bazı araştırmalar, müzik eğitimi ile fen ve matematik, ana dil becerileri, yabancı dil gibi derslerin etkili biçimde öğrenilmesi arasında doğrusal bir bağ bulunduğunu göstermektedir. Ayrıca,okul öncesi müzik eğitiminin duygusal ve yaratıcı zeka kapasitesinin gelişiminde önemli bir rol oynadığı da bilimsel bulgularla ortaya konulmuştur.
Müzik etkinlikleri çocuğun psikomotor gelişimini de destekler. Müzik aleti kullanımı çocuğun büyük ve küçük kas gruplarını sıklıkla kullanmasını sağlayarak merkezi sinir sisteminin gelişimine neden olur. Tepki hızı, eşgüdüm, denge ve reflekslerin gelişimi, çocuğun tüm yaşamı boyunca farklı alanlarda kullanacağı önemli kazanımlar olarak görülmelidir.
Temel amaç müzik profesyonelleri yetiştirmek olmasa da, doğuştan yeteneği olan çocukların fark edilerek yetenekleri doğrultusunda desteklenmeleri, okul öncesi müzik eğitimi veren eğitimcilerin dikkatleri ve yönlendirmeleri ile mümkün olmaktadır.
Birçok önemli müzisyenin profesyonel müzik yaşamlarını okul öncesi dönemde yeteneklerini fark eden müzik eğitimcilerine borçlu olduğunu biliyoruz
MÜZİK EĞİTİMİ
Oyunun içinde müzik, müziğin içinde oyun saklıdır. Çocuğa ulaşmak; oyun ve sanatı, dolayısıyla müziği aracı kılmakla kolaylaşır.
Okul öncesini kapsayan yaş gruplarında müzik çalışmaları, eğlendirici ve mutluluk vericidir. Ayrıca sağlıklı, dengeli duygusal bütünlüğün sağlanmasını kolaylaştırırken diğer taraftan zihinsel kapasitenin açığa çıkmasına neden olur. Bu temel noktadan başlayarak eğitimde müziğin kullanımı kayda değer başarılı sonuçlara ulaşılmaktadır.
Eğitimde müziğin kullanılması, başta dilsel, zihinsel, duygusal gelişimle birlikte, sosyal gelişime ve kişilik gelişimine çok önemli katkı sağlamakta ve yarattığı etkiler kalıcı olmaktadır.